Avrupa’nın en iyi 2 liginden biri olan Türkiye Basketbol Süper Ligi‘nde normal sezon erteleme maçları ile sona erdi. Euroleague’de mücadele eden yüksek bütçeli takımlarımızın yanı sıra diğer Avrupa kupalarındaki takımlarımızın da zirveyi zorladığı, yine keyifli ve çekişmeli bir sezonu geride bıraktık. Şimdi gelin birlikte sezonun ödüllerini dağıtalım.

Yılın Koçu 

Karşıyaka’yı kısıtlı bütçesi ile önce BSL şampiyonluğuna sonra da Euroleague’e taşıyan 44 yaşındaki başarılı koç Ufuk Sarıca, Avrupa’nın büyük kulüplerinin bile dikkatini çekmeyi başarmıştı. Ama yuvam dediği Beşiktaş ile anlaşarak kötü gidişi durdurmak ve hem Avrupa kupalarında hem de BSL’de şampiyonluk hedefi ile yola çıkmayı tercih etti. Sezonun ilk bölümlerinde 5 numara problemi yaşanmış olsa da sonrasında yapılan Vladimir Stimac hamlesini kendi sisteminde çok verimli kullanması ve sezonun verimsiz ismi Michael Thompson‘ın da biraz kıpırdanması onları ligin zirvesinde tuttu. Takımdaki her oyuncudan maksimum katkı almayı başardılar. Koç Sarıca taraftarı ile bütünleşen, gerektiğinde tempoyu yükseltip gerektiğinde sert ve baskılı savunma ile rakiplerini yıldıran, özetle pozitif basketbol oynayan, dirençli bir Beşiktaş yarattı kısa sürede. İki sezondur play-off yapamayan siyah beyazlılar onun yönetiminde normal sezonu Anadolu Efes, Galatasaray ve Darüşşafaka gibi Euroleague takımlarının üstünde 2.sırada bitirmeyi başardı.

Yılın Genç Oyuncusu

2.02 boyundaki Furkan Korkmaz henüz 19 yaşında ve kuşkusuz ülke basketbolunun umutla baktığı, çok şey beklediği isimlerin başında geliyor. Ancak önce koç Ivkovic sonrasında bu dönem koç Perasovic ile Anadolu Efes’te maalesef istediği süreleri bulamadı. Belki koçların sistemine uymadı belki de o kendini gösteremedi. Aralık ayında menajeri çok önemli bir hamle yaparak onun Can Maxim Mutaf karşılığında Banvit‘e takas edilmesini sağladı. Furkan ısınma dönemini çabuk atlatarak koç Sasa Filipovski ile beraber kendini bulmaya başladı. FIBA Şampiyonlar Ligi’inde de ciddi süreler alıp uluslararası tecrübesini arttırma fırsatı buldu ki orada da ligin en iyi genç oyuncusu seçildi. Ligimizde de dakikalarını 12’den 28’e çıkardı ve 10.7 sayı %39 3 sayı isabeti 3.5 ribaund ve 2.4 asist gibi hayli değerli istatistikler yakaladı. Anadolu Efes‘teki rotasyonun dibinde yer alan genç oyuncu rolünden çıktı. Banvit’te kenardan gelerek oyunun gidişatına etki edebilecek, enerjisiyle takımı ateşleyen önemli bir parça, özetle x-faktör oldu. Umarım NBA hayallerini bu sene de rafa kaldırıp en az bir sezon daha Avrupa’da oynar ve kendini daha de geliştirir. Yetenek paketi olarak evet ama fiziksel olarak henüz NBA için hazır değil.

 Yılın En Değerli Oyuncusu

Bu sezon Banvit’in hem ligde hem de FIBA Şampiyonlar Ligi’nde gösterdiği başarının arkasında elbette bir çok neden var. Bunu daha önce Banvit Doğru Örnek başlıklı yazımda da sizlere detaylıca anlatmıştım. Ama kuşkusuz bu başarıda aslan payı Amerikalı guard Jordan  Theodore‘a ait. Şampiyonlar Ligi’nde Banvit’i finale taşıyan ve sezonun MVP’sini hakeden Theodore ligimizde de fırtına gibi esti adeta. 27 yaşındaki oyun kurucu normal sezonun asist lideri (7.10) olurken aynı zamanda en skorer 4.oyuncuydu (18.5). Özellikle ligin ikinci yarısı ile birlikte performansını bir seviye yukarı çıkardı. Banvit ve koç Filipovski’nin onun bireysel yetenekleri üzerine kurduğu sistemi hiç yanıltmadı Theodore. Pes etmeyen dirençli karakteri, kritik anlarda sahneye çıkarak top kullanmaktan çekinmemesi ve sadece atarak değil takım arkadaşlarını da devreye sokmak üzere sergilediği liderlik ile alkışları fazlasıyla haketti. Almanya’nın Frankfurt takımında FIBA Europe Cup’ı kaldırdıktan ve MVP seçildikten sonra, şimdide de bir adım yukarıda FIBA Şampiyonlar Ligi’nde aynısını gösterdi. Ayrıca BSL gibi Avrupa’nın en iyi iki liginden birinde sınırlı bir bütçe ve rotasyonla takımını büyük takımlara kafa tutan, çekinilen bir takım haline getirdi. Bu sezon sergilediği müthiş gelişim sıçraması ve parmak ıssırtan bireysel performansı ile MVP ödülünü hakediyor Jordan Theodore.

Yılın Beşi

Jordan Theodore – Banvit

MVP. (18.5 sayı, 3.6 ribaund, 7.1 asist)

Brad Wanamaker – Darüşşafaka Doğuş

(14.5 sayı, 2.3 ribaund, 4.6 asist)

Bu sezon koç Blatt yönetimindeki Darüşşafaka Doğuş’un lideriydi Amerikalı guard. Evet sezonun ilk bölümünde direkt olarak ön plana çıkamadı. Ama ısındıkça hem Euroleague’de hem de BSL’de takımını sırtladı. Zaman zaman tek başına yeterli olmasa da bir çok maçta takımını ateşleyip galibiyete taşımayı başardı. Onun sazı eline aldığı ve gözlerinden alev çıkardığı maçların %90’ını kazanmayı başardı Darüşşafaka Doğuş. Sezon başında bu takımın lideri kim olacak sorusunun cevabı şuanda gayet net.

Bogdan Bogdanovic – Fenerbahçe

(13.8 sayı, 3.3 ribaund, 4.1 asist)

Sırp skorer sezonun ilk bölümünde yaşadığı sakatlık nedeniyle tam 15 maç kaçırmak zorunda kaldı. Ama buna rağmen müthiş bir geri dönüş yaparak Fenerbahçe’yi hem Euroleague’de hem de BSL’de zirveye taşımayı başardı. Konu koç Zeljko Obradovic‘in takımı olunca tabiki onu tek başına başarının mimarı yapmak doğru olmaz ama sarı lacivertlilerin ilk ve en önemli skor opsiyonu olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Ayrıca saha görüşü ve pas yeteneği ile de takımın en önemli yaratıcısı.

Ekpe Udoh – Fenerbahçe

(10.1 sayı, 5.6 ribaund, 2.1 asist, 1.5 blok)

Evet 30 yaşındaki bir oyuncudan bahsediyoruz ama o halen kendini geliştirmeye, yeteneklerinin üstüne koymaya, binayı yükseltmeye devam ediyor. Bu sezon çok daha fazla asist yapan, alçak postta Fenerbahçe’nin pas kulesi haline gelen Udoh, orta mesafe şutlarını da tehlikeli hale getirdi. Savunmada zaten müthiş bir çember savuncusuydu ama artık ikili oyunlarda da kısaların karşısında gördüğünde çekindiği, birebirde kolay yenilmeyen hatta dirbbling yapan kısalardan top bile çalabilen bir uzun haline geldi. Onu izlemek büyük keyif.

Vladimir Stimac – Beşiktaş

(14.3 sayı, 9.6 ribaunda, 1.1 asist)

29 yaşındaki Sırp oyuncu son yıllarda üçüncü uzun rolüne kadar gerilemişti. Sezona 5 numarasız başlayan Beşiktaş ve koç Sarıca biraz risk alarak kısa dönem kontrat opsiyonu ile Stimac’ı transfer etti. Bu hamleye ben dahil bir çok basketbolsever eleştiri getirirken Sırp uzun sahaya çıktığı andan itibaren tüm sesleri kesti. Özellikle ribaundlar konusunda tartışmasız ligi domine etti, zaten normal sezonu da ribaund lideri olarak tamamladı. Ayrıca alçak postta da savaşçı kimliği ve sırtı dönük hücum tehditi ile önemli bir skor opsiyonu oldu.

Dikkat Çekenler

Ricky Ledo (Yeşilgiresun-Baskonia): 21.2 sayı, 6.3 ribaund, 2.8 asist

Anthony Gill (Yeşilgiresun): 14.4 sayı, 6.9 ribaund

Davon Jefferson (Gaziantep): 18.9 sayı, 9.2 ribaund, 1.9 asist

Marcus Denmon (Gaziantep): 15.9 sayı, 4.2 ribaund, 4.2 asist

Kenny Kadji (Trabzonspor): 15.2 sayı, 5.8 ribaund

Julian Wright (Trabzonspor-R.Emilia): 13.2 sayı, 7.7 ribaund, 3.0 asist

DaJuan Summers (Pınar Karşıyaka): 17.0 sayı, 6.7 ribaund

Mike Green (Best Balıkesir-Pınar Karşıyaka): 15.6 sayı, 2.8 ribaund, 7.0 asist

Zach Auguste (Uşak): 11.7 sayı, 7.5 ribaund

Gediminas Orelik (Banvit): 15.6 sayı, 5.1 ribaund, 1.6 asist

Vasilije Micic (Tofaş): 13.2 sayı, 2.7 ribaund, 3.9 asist

Sammy Mejia (Tofaş): 15.2 sayı, 5.6 ribaund, 3.9 asist

Sean Armand (İstanbul BBSK): 14.9 sayı, 3.0 ribaund, 3.7 asist

Andrew Andrews (Best Balıkesir): 14.4 sayı, 3.5 ribaund, 3.2 asist

Delroy James (Best Balıkesir): 15.8 sayı, 5.6 ribaund, 2.4 asist

FERSU YAHYABEYOĞLU