Euroleague’de Dikkat Çeken Çaylaklar

İyisiyle kötüsüyle, tatlısıyla ekşisiyle bir Euroleague sezonunu daha geride bıraktık. Şampiyonluğa Real Madrid’in ulaştığı bu güzel sezonda bir çok oyuncu bireysel performansı ile kendinden söz ettirmeyi başardı ve zaten zirvedeki isimler de sezonun en iyi beşlerine seçilerek ödüllendirildiler. Ben bu yazımda sizlere ilk kez Euroleague’de boy gösteren ve performansı ile dikkat çeken Çaylaklar‘ı değerlendireceğim. Keyifli okumalar diliyorum.

“Anthony Gill / Khimki : PF-2.04m-1992”

32 maç 11.8 sayı %47.8 3sayı 4.5 ribaund 1.0 asist 13.1 verimlilik

Yetenekli 4 numara geçtiğimiz sezon Yeşilgiresun tarafından keşfedilmiş ve ülkemizde adından sıkça söz ettirmişti. Ancak maalesef bizim takımlarımız ona gerekli ilgiyi zamanında gösterememiş ve o da Rusya’nın Euroleague’deki temsilcilerinden biri olan Khimki ile anlaşmıştı. Henüz Avrupa arenasında sınırlı tecrübesi varken Euroleague’e adım atması biraz riskli görünmüş olsa da çok yönlü oyuncu adaptasyon sürecini hızlıca tamamlayarak koç Bartzokas’ın oyun planında önemli bir yer edinmeyi başardı. Hem savunmada hem de hücumdaki enerjik oyunu, dış şut tehditi ve ribaundlardaki agresifliği ile her eve lazım bir oyuncu olduğunu kanıtlamış oldu. Zaman zaman atletizmini kullanarak yaptığı spektaküler smaçlarla da gözlerimizi şenlendirdi sezon boyunca. Önümüzdeki yıl için Khimki ile opsiyonlu bir kontratı ve Moskova takımının onu bırakacağını hiç ama hiç sanmıyorum.

“Dorell Wright / Brose Bamberg : F-2.06m-1985”

27 maç 11.6 sayı %42.2 3sayı 5.4 ribaund 1.7 asist 12.8 verimlilik

Wright NBA’de aradığı kontratları bulamamış ve sezon içerisinde Adriyatik Ligi takımlarından Igokea’ya transfer olmuştu. Gelir gelmez de ne kadar kaliteli bir oyuncu olduğunu net olarak sergiledi burada ve dikkatleri de üzerine çekti. 32 yaşındaki tecrübeli oyuncu kariyerinin bu bölümüne kadar NBA’de boy göstermiş ve Avrupa’nın üst düzey takımlarından birinde oynamamıştı. Ancak ilerleyen yaşına rağmen sergilediği profesyonellik, çalışma isteği ve ortaya koyduğu karakter ve tabiki parkedeki skorer performansı onu Euroleague takımlarının radarına soktu ve Alman ekibi Brose Bamberg onu transfer etti. Burada özellikle iç saha maçlarında ateşli Bamberg taraftarını arkasına alarak takımının sezon boyunca yaptığı mucize dönüşlerin mimarlarından biri oldu Wright. Hücumdaki çok yönlülüğü, hem topu yere vurup hem de alçak postta tehditkar olması, bunların yanında oldukça yüksek bir 3 sayı silahına da sahip olması onu değerli bir hücum oyuncusu yaptı. Kontratı bu yaz bitiyor ve iki forvet pozsiyonunu da doldurabilen tecrübeli oyuncu bir çok takımın şimdiden transfer gündeminde.

“Errick McCollum / Anadolu Efes : PG-1.88m-1988”

29 maç 14.6 sayı %40.0 3sayı 2.4 ribaund 2.3 asist 12.6 verimlilik

Ele avuca sığmayan skorer guard McCollum Galatasaray ile EuroCup’ı kazanıp bir çok önemli Euroleague takımının dikkatini çekmeyi başarmıştı. Ancak o Anadolu Efes ile anlaşmayı tercih etti. Takım olarak belki beklentilerin çok altında bir sezon geçirip hayal kırıklığı yarattılar ama özellikle işin hücum tarafında ne kadar değerli bir silah olduğunu bir kez daha ve bu sefer Euroleague sahnesinde göstermeyi başardı. Süratli ilk adımı, akıllı ve zamanında penetreleri, faul alma yeteneği ve ritmini bulduğu günde kullandığı yüksek yüzdeli orta mesafe şutlar artı üçlükler ile neredeyse komple diyebileceğimiz bir hücum gücü. Ama işin savunma tarafında ciddi zaafları olan ve özellikle Euroleague sertliğine pek uyum sağlayamayan bir oyuncu olduğunu da belirtmemiz lazım. Belki de onu elit takımlardan uzak tutan, takımları endişelendiren en temel nokta da bu zaten. Anadolu Efes ile 1 yıl daha opsiyonlu kontratı var. Ama bakalım lacivert beyazlılar öncelikle koç Ataman ile yola devam edecek mi, eğer edilecekse koçun savunma zaafı nedeniyle ondan vazgeçme ihtimali bir hayli yüksek.

“Norris Cole / Maccabi Tel Aviv : PG-1.88m-1988”

28 maç 12.6 sayı %31.9 3sayı 2.5 ribaund 3.8 asist 1.1 topçalma 11.1 verimlilik

Bir başka tecrübeli NBA oyuncusu Cole da bu sezon Euroleague’de ilk kez boy gösteren isimler arasında yer alıyordu. Koç Spahija yönetimindeki Maccabi’de bir çok maç kenardan gelmesine rağmen takımın en verimli ve en önemli silahlarından biri konumundaydı. Açık alandaki etkinliği, deliciliği ve rakip guardlar üzerinde kurduğu baskı ile Euroleague’in değerli guardlarının arasına girmeyi başardı. Kariyerinin büyük bölümünü NBA’de geçiren bir oyuncu için alışma sürecini çabuk atlattı ve sezon boyunca profesyonelliği artı olgun karakteri ile hep takdir topladı. Belki de tek kayda değer eksisi artık basketbolun çok önemli bir parçası olan 3 sayılık atışlardaki istikrarsızlığıydı. NBA’deki aksine daha sağlıklı kalmayı da başaran tecrübeli oyuncunun bu yaz kontratı bitiyor ve Çin’e mi gideceği yoksa tekrar Euroleague’de mi şansını deneyeceği halen merak konusu.

“Vincent Poirier / Baskonia : C-2.13m-1993”

34 maç 8.2 sayı 5.2 ribaund 1.0 asist 0.9 blok 10.9 verimlilik

Paris Levallois’dan transfer edilen Fransız dev özellikle koç Martinez’in sezon ortasında takımın başına geçmesiyle kendini daha iyi gösterme fırsatı bulmuştu. Evet basketbolda artık mobil uzunlar daha değerli gibi görünse de Poirier tarzı kalın ve atletik uzunlar da halen doğru kullanıldığında ciddi avantaj getirebiliyor takımlara. Özellikle ikili oyunlarda yapılan hava harekatlarında gerek tersten gelen uzun gerekse merkez uzun olarak yüzdeli bitirişleriyle rakip takımların canını sıktı. Bununla birlikte kalınlığını kullanarak her iki pota altında da ribaundlarda etkili olan ya da kapladığı alan sayesinde takım arkadaşlarına imkanlar tanıyan bir uzun oldu. Ayrıca önemli bir blok tehditi de olan Fransız uzun savunmada ağır ayakları nedeniyle yarattığı zaaflara rağmen belli sürelerde sahada tutularak yüksek verim alınabilecek çok değerli bir takım oyuncusuna dönüştü. İspanyol ekibi ile 2020 yazına kadar kontratı var.