Avrupa basketbolunun kulüpler düzeyinde zirvesinde yer alan Euroleague organizasyonunun 2016-17 sezonunu geçtiğimiz günlerde tamamladık. Temsilcimiz Fenerbahçe’nin basketbol tarihindeki en büyük başarıyı elde ederek kupa kazandığı bu sezonda daha önce ödülleri dağıtmıştım, şimdi de hayal kırıklıklarına göz atalım.
Bu yazımda takımları tarafından büyük umutlarla transfer edilen ancak bireysel performansları ile büyük hayal kırıklığı yaratan isimlere değineceğim.
Andrea Bargnani (Baskonia)
32 yaşındaki İtalyan uzun 2006 yılında Raptors tarafından 1.sırada draft edilmesinin ardından NBA’de hiç beklentileri karşılayamadı. Ama yine de 2.13 boyu, dış şut tehditi ve üst düzey fundementalı ile potansiyelli bir isim olarak şans bulmaya devam etti. Üst üste yaşadığı sakatlıkların da etkisiyle bu yaz bir kontrat kapamayınca Baskonia’nın teklifini kabul etti ve Euroleague sahnesinde kendini gösterme fırsatı yakaladı. İlk çıktığı iki maçta da gayet iyi bir performans sergiledi ki bunlardan birinde temsilcimiz Anadolu Efes’e karşı 26 sayı 4 ribaund ile oynamıştı. Sonrasında yine sakatlık serileri başladı, 6 haftada 3 maça çıkabildi. Kalan haftalarda ise ciddi bir düşüş yaşadı, bu istatistiklerin yakınından bile geçemedi bir daha. Sezon boyunca sadece 15 maça çıkabilen yani yarısını kaçıran Bargnani oynamadığı maçlarda takımına çok daha fazla fayda sağladı. Onun olmadığı maçlarda Baskonia daha iyi savunma yaptı ve genç Alman uzun Johannes Voigtmann da bulduğu süreleri çok iyi kullanarak tekrar formayı vermedi. 26 Nisan’da da Baskonia gecikmiş kararı vererek İtalyan uzun ile yollarını ayırdı.
İstatistikler: 16 dakika, 8.8 sayı, 1.8 ribaund, 0.4 asist, 0.5 blok, 6.2 verimlilik
Miroslav Raduljica (Olimpia Milano)
2.13 boyundaki Sırp uzun geçen sezon Panathinaikos ve Sırbistan milli takımı ile sergilediği performans sonrasında tekrar büyük takımların gözdesi olmuştu. Yazın tercihini koç Jasmin Repesa’nın çalıştırdığı Milano’dan tercihini kullandı. Kaliteli bir kadro kuran İtalyan ekibinin ilk 5 uzunu olarak sezona başladı Raduljica ancak daha ilk maçtan tempo basketbolunu tercih eden takımda dakikaları azaldı. İlk 3 maçta kısıtlı sürelerde daha iyi işler çıkardı. Özellikle 3.hafta Olympiakos deplasmanında sergilediği 14 sayı 8 ribaundluk performansla tekrar dikkatleri üzerine çekmişti. Ama sonrasında bir daha vasatın üstüne çıkamadı. İkili oyun savunmasında ağır ayakları ile zaten problemli olan Milano savunmasının ortasında büyük bir delik oluşturdu, ne kadar yanlış bir hamle olduğunu kanıtlamış oldu. Yanındaki 4 numaranın da atlet olmamasının etkisiyle yerini Jamal McLean‘e kaptırdı ve bench oyuncusu olarak sezona devam etti.
İstatistikler: 15:32 dakika, 8.1 sayı, 3.2 ribaund, 0.9 asist, 0 blok, 7.8 verimlilik
Anthony Bennett (Fenerbahçe)
Listemdeki bir diğer NBA draftı 1 numarası Anthony Bennett. Kanadalı oyuncu 2013 yazında Cleveland tarafından 1.sıradan seçildikten sonra beklenen gelişimi bir türlü gösteremedi. Fazla kiloları, savunmada takımını 4 kişi bırakması ve şut atmaktan dışında hücumda hiç bir katkı vermemesi çok konuşuldu NBA’de. Öyle ki Geliştirme Ligi’nin yolunu tutmak zorunda kalan ilk Draft 1 numarası olarak tarihe geçti. Bu sezon Brooklyn ona son bir şans vermişti ama onu da değerlendiremedi ve Avrupa’ya gelerek kariyerini toparlamak istedi. Fenerbahçe’nin Genel Menajeri Gherardini’nin (aynı zamanda Kanada milli takımının da menajeri) kefil olmasıyla birlikte sarı lacivertliler ile anlaştı. İlk maçlarda koç Obradovic ona şans verdi, hatta kendini hazırlayabilmesi, daha fazla maç yapabilmesi için ona BSL lisansı dahi çıkartıldı. Fakat hem Euroleague’de bulduğu dakikaları cömertçe harcadı hem de fazla kiloları ve antremanlardaki temebelliği ile koç Obradovic’in gözüne giremedi. Sonrasında lig lisansı iptal edildi ve Euroleague play-offları ile birlikte forma giyemedi, 25 Mayıs’ta gönderildi.
İstatistikler: 6:22 dakika, 1.2 sayı, 0.9 ribaund, 0.2 asist, 0.1 blok, 0.6 verimlilik
Victor Claver (Barcelona)
Sezon başında koç Bartzokas ile beyaz bir sayfa açan ve kesenin ağzını açarak etkili bir takım kuran Barcelona’nın en maliyetli transferi İspanyol forvet Victor Claver’di. Bonservisi için Valencia’ya tam 2 milyon Euro ödenmişti. Geçen sezon Kuban’da büyük başarılara imza attığı öğrencisini yanına alarak onun ribaundlardaki ve savunmadaki enerjisini kullanmak istemişti Yunan koç. Ancak sezon içerisinde bu beklentilerin hayli gerisinde kaldı İspanyol forvet. Elbette Barcelona’nın üzerindeki genel anlamdaki olumsuzluk ve şanssızlık onu da etkilemişti ama savunmadaki enerjisi ile takımına katkı veren bir oyuncunun birden bire bu özellikleri kaybetmesi hayli ilginçti. Hücumda bir türlü organize olamamaları ve görevlerin net olarak belli olmaması takımın ritmini bulmasını engellemişti. Zaten hücumda fazla silahı olmayan Claver de bu durumdan fazlasıyla etkilendi. Savunmadaki direnci, özellikle hücum ribaundlarındaki katkısı ve enerjisi takımla beraber düştü. Maliyetinin yarısını bile karşılayacak bir performans sergileyemedi.
İstatistikler: 22 dakika, 6.0 sayı, 4.4 ribaund, 1.3 asist, 8.4 verimlilik
FERSU DENİZ YAHYABEYOĞLU
Mail: fersu77@yahoo.com
twitter: @fersudeniz