Kaçırılmaması Gereken Potansiyeller

NBA’de arttırılan salary cap (takımların maaş limiti) ve Çin’in her geçen yıl transfer piyasasında daha agresif davranması sonucu artık Avrupa kulüplerinin elindeki oyuncu havuzu iyice daralmış durumda. Bu sebeple bir çok oyuncunun piyasası haddinden fazla arttı. Bu nedenle artık potansiyelli oyunculara yönelip onlara daha fazla güvenmek ve vizyona çıkarmak gerekecek. Aşağıdaki isimlerin bazıları Euroleague seviyesi için hazırken bazıları ise bu dediğim sınıfa giren yüksek potansiyelli isimler.

Nick Minnerath (PF – 2.06m – 1988)

Avtodor (VTB): 23.3 sayı, %37.3 3sayı, 6.8 ribaund, 1.1 asist

Daha önce İspanya’da Obradoiro ve Fransa’da Le Havre ile Cholet formaları giyen atletik uzun forvet Minnerath bu sezon Rus temsilcisi Avtodor ile parlama kelimesinin tam olarak altını doldurdu. 29 yaşında bir oyuncu olmasına rağmen gelişimini sürdürdü ve şuanda şarap misali giderek değerleniyor. Dış şut tehditi (VTB: 38/102 %37.3) bulnması, yüksek tempo basketboluna uygun fiziksel özelliklere sahip olması, ribauntlardaki etkinliği ve müthiş bir atlet olması ile beraber modern basketbolun içerisinde yer alan uzun tarifine tam olarak uyuyor. Elbette en önemli eksisi bu kadar önemli özellikleri olmasına rağmen hücumu savunmadan çok daha fazla sevmesi. Savunmada yeteri kadar mesai harcamıyor ve hücumda da pas özellikleri gelişmediği için takım düzeninde sorun yaratabiliyor. Zaten bu sebepler ve istikrarsızlığı onu Euroleague takımlarından şimdiye kadar uzak tuttu. Ben yine de müthiş hücum yeteneklerinin ödülünü alacağını ve onu bu sezon Avrupa’nın en değerli liginde izleyebileceğimizi düşünüyorum. İstediği maaşı karşılayabilecek temsilcilerimiz Fenerbahçe ve Anadolu Efes’te onun pozisyonu dolu olduğu için maalesef ligimizde izlememiz hayli zor görünüyor.

Eğer halen onu izleme fırsatı bulmadıysanız bu videoyu kaçırmayın ve oturduğunuz yerden arada bir kalkacak şekilde konumlayın kendinizi 😊

Brandon Paul (SG – 1.93m – 1991)

Anadolu Efes (Euroleague): 8.6 sayı, %41.5 3 sayı, 1.0 ribaund

Paul’ün Anadolu Efes’e yani ligimize transfer olduğunu duyduğumda oldukça heyecanlanmıştım. İspanya’da Badalona forması ile sergilediği performansı yakından takip eden bir basketbolsever olarak temsilcimize önemli bir hücum gücü katacağından emindim. Ancak maalesef koç Perasovic’in Heurtel-Granger ikilisi üzerine kurulu sisteminde yeteri kadar süre bulamadı ve pas alamadı. Ritim bulamadığı zamanlarda oyundan çabuk düşen bir isim olmasının da etkisiyle vasat bir dönem geçirdi. Ama bu Paul’ün yeteneklerinin kaybolduğunu göstermez tabiki. Nitekim şuanda NBA yaz liginde oynuyor ve çok önemli bir şutör olmasının yanında komple bir skorer olduğunu da tekrar gösteriyor. Ülkemizden bir çok ilgilenen takım var ama tabi onun ilk isteği NBA kontratı. Eğer olmazsa da bir Euroleague takımında önemli skor opsiyonu olabileceğini düşünüyorum ki konsantre olduğu zaman çok da iyi bir birebir savuncusu ve top hırsızı Amerikalı guard.

İşte Paul’un NBA Yaz Ligi’nde alev aldığı anlardan bir video.

Cameron Clark (F – 2.01m – 1991)

Chalon: 17.5 sayı, 5.8 ribaund, 2.2 asist

Elan Chalon bu sezon tam 3 kulvarda, Fransa Kupası, FIBA Europe Cup ve Fransa Ligi’nde final oynadı ve bunlardan ikisini, Europe Cup’ı ve Fransa Ligi şampiyonluğunu kazanmayı başardı. Bu kupaların en büyük mimarlarından biri de kuşkusuz Amerikalı forvet Clark’tı. Daha önce İtalya’nın Vanoli ve İsrail’in Ironi Nahayria takımlarında oynamıştı. Buralarada sergilediği istikrarlı yükselişi Chalon’da zirveye çıkardı adeta. Fransa ligini sayı kralı olarak tamamlayan atletik forvet bir çok büyük kulübün dikkatini de çekmişti daha sezon bitmeden. Sadece 1.98 boyunda olmasına rağmen güçlü fiziği ve atletizmi sayesinde alçak postta da etkili olabiliyor, ribauntlara sürekli konsantre ve fiziksel temastan kaçmıyor. Bunun yanında bir guard kadar iyi bir fundementala sahip ve rakibini çabuk ilk adımı ile geçip potaya kadar gidebildiği gibi dribbling üstü kullandığı yüksek yüzdeli orta mesafe şutlarla da rakip savunmaların adeta baş belası konumunda olan bir isim. Onu komple bir skorer olarak anılmaktan tek alı koyan eksisi ise 3 sayı çizgisi gerisinde yeteri kadar mesai harcamaması, şutuna güvenmemesi. Fransa liginde çıktığı 44 maçta sadece 93 deneme yapmış ve 33 isabet bulabilmiş. FIBA Europe Cup’da ise 20 maçta 45 denemeden sadece 12 isabet bulabilmiş. Bununla beraber 3 ile 4 numara arasına sıkışmış olması ve savunmadaki konsantrasyonunun, gayretinin yeterli olmaması onu şimdiye kadar Euroleague takımlarının radarından uzak tutmuş durumda. Ama bana kalırsa bir çok takımda çok değerli bir rol oyuncusu olabilecek hatta tecrübe kazandığında takımların önemli skor opsiyonlarından biri olabilecek yetenek paketine sahip.

Fransa ligi sayı kralı bu sezon neler yapmış gelin birlikte izleyelim.

Joseph Trey Lewis (G – 1.88m – 1992)

Bayreuth: 15.3 sayı, %44.7 3sayı, 2.6 ribaund, 2.1 asist

Almanya liginin bu sezonki en büyük sürprizlerinden biri Bayreuth takımıydı, normal sezonu 4.sırada bitirerek önemli bir iş yapmışlardı. Bu başarının da en önemli mimarı kuşkusuz Lewis’di. Ele avuca sığmayan atletik guard sezon boyu mesafe tanımadan yağmur gibi gönderdiği üçlüklerle rakip takımların korkulu rüyası oldu. Oynadığı 36 maçta yaptığı 206 denemeden tam 92 isabet sağlayarak %44.7 gibi müthiş bir yüzde yakaladı yay gerisinden. Bununla beraber 3 sayı tehditini çok iyi kullanan ve kendisine yapışan savunmaları da sürati ve patlayıcılığı hemen cezalandıran bir oyuncu. Onu izlemek bizim için ne kadar keyifliyse rakip oyuncular için de onu durdurmak o kadar can sıkıcı. Elbette savunmada çok etkili değil ve zaman zaman fiziksel dezavantajını hissediyor ama hücumda takıma verdikleri çok değerli. Belki hemen Euroleague seviyesinde izleyemeyiz ama bu sezon kesinlikle Eurocup ya da Şampiyonlar Ligi’nde ses getireceğini düşünüyorum. Özellikle Galatasaray ve Karşıyaka’nın mutlaka düşünmesi gereken bir isim.

Gelin birlikte keyifli performasından kısa bir özet izleyelim.

Ivan Marinkovic (C – 2.07m – 1993)

Zadar (ABA): 17.7 sayı, 6.1 ribaund, 1.0 asist

Sezon ortasında genç Hırvat uzun Ante Zizic’in takımdan ayrılması ve temsilcimiz Darüşşafaka’ya transfer olması ile birlikte kendini ilk beşte bulan Sırp uzun Marinkovic bu fırsatı çok ama çok iyi değerlendirdi. Zadar ile birlikte adını sıkça duyurdu Adriyatik Lig’de sergilediği nefis performanslarla. Öncelikle 2.08 boyundaki bir oyuncu için savunmada hantal bir isim değil, hatta çabuk ayaklara sahip olduğunu bile söyleyebiliriz. Ayrıca penetre eden oyunculara karşı blok tehditi de var. Çok kalın bir uzun olmasa da iyi box-out yapıp savunma ribaundlarında etkili olan bir isim. Onu en değerli yapan özelliği açık alanda koşan ve tam saha basketboluna yatkın bir uzun olması. Hücumdaki en büyük silahı ise topsuz katlar ve ikili oyunlar, çabuk ayakları ve iki eliyle de yapabildiği etkili bitirişler ile skora önemli katkı sağlıyor. En önemli eksileri ise neredeyse hiç orta mesafe şutunun olmaması ve alçak posttaki etkinliği. Henüz yeteri kadar güçlü değil, rakip uzunları itmekte ve potaya kadar gitmekte zorlanabiliyor, klasik pivot özelliklerine sahip değil. Sırp uzunu ilk etapta Kızılyıldız, Partizan ya da Cedevita takımlarından birinde izleyebileceğimizi, sonrasında ise bu gelişimini sürdürürse Euroleague seviyesinde bir uzuna dönüşebileceğini düşünüyorum.

İşte genç uzunun bu sezon FM Belgrad takımına karşı 41 verimlilik oynadığı maçtan kısa bir performans özeti.

FERSU DENİZ YAHYABEYOĞLU