Euroleague’in Değerli Çaylakları

Bu haftaki köşe yazımda bugüne kadar yapılan transferler arasından Euroleague sahnesinde ilk kez yer alacak oyuncuları, yani Çaylakları, sizlere kısaca tanıtacağım. Aralarında ligimizde de izleyeceğimiz oldukça değerli ve potansiyelli isimler var.

Not: Oyuncuları bulundukları takımların isimlerine göre alfabetik bir şekilde sıraladım.

Josh Adams (G-1.88m-1993-Anadolu Efes)

Geçirdiği ciddi kazanın ardından gösterdiği azimle basketbola geri dönmesi ve sezonun kalanında sergilediği göze hoş gelen basketbol ile temsilcimiz Anadolu Efes’ten Euroleague kontratı kapmayı başardı atletik guard. Ancak henüz bir çaylak ve bir çok soru işareti var silmesi gereken; işin savunma tarafında nasıl performans göstereceği ve hücumda yarı saha basketboluna ne kadar uyum sağlayabileceği kariyerindeki bir sonraki adımları ve tabi Euroleague’de kalıcı olup olamayacağını belirleyecek. Açık alandaki etkinliği ve atletizmi ile Mike James’i andırdığını söylemek mümkün, Anadolu Efes’in tempo yaptığı anlarda onu izlemek büyük keyif olacak.

Avtodor: 12.1 sayı, %34.4 3 sayı, 2.2 ribaund, 4.2 asist, 1.5 top çalma, 2.5 top kaybı

Ricky Ledo (G/F-2.01m-1992-Anadolu Efes)

Doğuştan bir skorer olan Ledo, geçtiğimiz sezon ligimizde Yeşilgiresun’un yüksek tempo basketbolunda sergilediği etkili bireysel performanslarla adından sıkça söz ettirmiş ve sezonun son bölümünde de İspanyol ekibi Baskonia’dan kontrat kapmayı başarmıştı. Liga Endesa’ya da çabuk uyum sağladığını söyleyebiliriz. Daha da olgunlaşan basketbolu ile Anadolu Efes ona güvendi, bu sezon Euroleague’de takımın ana skoreri ve çok şey beklediği isim olarak görev alacak. Deliciliğinin ve süratinin yanında tercihlerinde istikrarı sağlayıp bir de savunmaya konsantre olursa Euroleague seviyesinde kalıcı olması hiç zor değil.

Yeşilgiresun: 21.2 sayı %35.6 3 sayı, 6.3 ribaund, 2.8 asist, 1.4 top çalma, 4.1 top kaybı

Phil Pressey (PG-1.80m-1991-FC Barcelona)

NBA’de 3 yıl boyunca 150 maçta görev almış olan ve bu sezonu G-League’de geçiren ele avuca sığmayan Amerikalı guard bu sezon Euroleague’de forma giyecek. 1.80 boyunda olmasına rağmen atletizmi sayesinde korkusuzca potaya gidebilen ve açık alanda da etkili olan bir guard. Yarı sahayı çabuk geçmesi sayesinde rakip savunma yerleşmeden kendine de arkadaşlarına fırsatlar yaratabiliyor. En büyük soru işareti ise dış şutlardaki istikrarsızlığı. Euroleague seviyesinde sisteme dayalı olan yarı saha basketboluna alışması ve sert, kapanan savunmalara karşı nasıl çözümler üretebileceği hem Barcelona’nın bu sezon nereye kadar yürüyebileceğini hem de kendi kariyerinde basamak atlayıp atlayamacağını belirleyecek.

Santa Cruz (G-League): 17.6 sayı, %33.1 3 sayı, 5.2 ribaund, 8 asist, 2.0 top çalma, 3.3 top kaybı

Jason Thompson (C-2.11m-1986-Fenerbahçe)

NBA’de 8 yıl boyunca toplam 598 maça çıkan tecrübeli uzun Thompson, geçen sezon ilk kez ülkesi dışına çıkarak Çin’in Shandong takımında forma giymişti. İlerleyen yaşı ve yıllar geçtikçe potadan uzaklaşarak oynamaya başlaması nedeniyle bu yaz NBA takımlarından istediği kontratı alamadı. Bu noktada Udoh’u NBA’e kaptıran temsilcimiz Fenerbahçe devreye girdi ve tecrübeli uzunu ikna ederek transfer etti. Atletizmi, ribaundlardaki etkinliği ve orta mesafe şut tehditi ile Euroleague’de iş yapabilecek bir uzun. Ancak son yıllarda kaybetmiş olduğu açlığı, heyecanı ve savaşçı kimliği ne kadar ortaya çıkarabileceği kritik olacak. Her geçen gün sertleşen Euroleague’de özellikle işin savunma tarafında Fenerbahçe’nin ondan beklentisi yüksek. İkili oyun savunması ve rotasyonlar adapte olması gereken kritik noktalar olacak.

Shandong (Çin): 18.7 sayı, 13.9 ribaund, 2.1 asist, 1.2 blok

Anthony Gill (PF-2.03m-1992-Khimki)

Geçtiğimiz sezon ligimizde Yeşilgiresun formasıyla parlayan bir diğer isimdi Gill. Virginia kolejinden mezun olduktan sonra ilk profesyonel deneyiminde olgunluğu, çok yönlü oyunu ve en önemlisi kaliteli karakteri artı çalışkanlığı ile dikkatleri üzerine çekmişti. Oyunun her alanına katkıda bulunması, 3 sayı tehditi, ribaundlardaki konsantrasyonu ile yaz liginde de göz doldurdu. Bu performanslarının ödülünü de Khimki’den kontrat kaparak aldı ve henüz ikinci profesyonel sezonunda Euroleague sahnesinde boy gösterme şansı yakaladı. Savaşçı yapısı, ribaundlardaki etkinliği ve topsuzken de takımına katkı sağlayabilmesi ile Euroleague’de her takımın kadroda olmasını isteyebileceği bir parça, kalıcı olacaktır.

Yeşilgiresun: 14.4 sayı, %46.5 3 sayı, 6.9 ribaund

Cory Jefferson (PF-2.06m-1990-Olimpia Milano)

Kariyerinin çoğunu G-League’de geçirmiş olan atletik uzun Jefferson, bu yaz da NBA’den kontrat alamayınca rotasını ilk kez Avrupa’ya çevirdi ve Euroleague sahnesinde boy gösterecek isimler arasına girmeyi başardı. Koç Piangiani yönetiminde yepyeni bir kadro kuran Milano’da pota altındaki önemli hücum silahlarından biri olacak. Boyalı alanda etkili olabildiği gibi, yüzü dönük silahları da bulunan Amerikalı forvetin 3 sayı tehditi de var. Onu değerli yapan temel özelliği ise atletizmi ve patlayıclığı sayesinde her iki pota altında da ribaundlarda gösterdiği performans. Euroleague’de tutunabilmesi için de bu alandaki konsantrasyonu ve çalışkanlığı sürdürmesi gerekecek. Hücumda ise bulunduğu yerin G-League olmadığını, öyle rahat hareket edemeyeceğini zamanla öğrenecek. Sistem üzerine kurulu ve çok daha sert oynanan Euroleague basketboluna adaptasyonun ne kadar zamanda tamamlanacağı belirleyici olacak.

Austin (G-League): 15.8 sayı,%38.4 3 sayı, 8.4 ribaund

Jordan Theodore  (PG-1.83m-1989-Olimpia Milano)

Kariyerinin başında yolu ülkemizden geçen ve vasatın pek üstüne çıkamayan Theodore, Fraport Skyliners forması altında FIBA Europe Cup’da sergilediği performans ile dikkatleri üzerine çekmişti. Sonrasında geçtiğimiz sezon Banvit ile de çıkışını sürdürdü ve hem FIBA Şampiyonlar Ligi’nde hem de BSL’de performansı ile parlamaya devam etti, sezonun en etkili oyun kurucularından biriydi. Bu performansı sayesinde transfer döneminde adı bir çok Euroleague takımı ile anıldı ve İtalyan ekibi Milano ile anlaştı. Liderliği, delicliği, saha görüşü/asist özelliği ve ribaundlara da sağladığı katkı ile çok yönlü bir guard. Ancak Euroleague’de tutunabilmek için bunlar yeterli değil. Dış şutlardaki istikrarsızlığı ve kapalı savunmalara karşı yaptığı tercih hataları onun hakkındaki en önemli soru işaretleri. Bunları çözüp savunmadaki performansını da bir tık daha arttırabilirse Euroleague’in elit guardları arasına girebilecek seviyede.

Banvit (Şampiyonlar Ligi): 16.2 sayı, %29.7 3 sayı, 4.1 ribaund, 7.5 asist, 1.2 top çalma, 3.2 top kaybı

 

Marcus Denmon (G-1.91m-1990-Panathinaikos)

Ülkemizde Gaziantep forması ile bu sezon önemli bir performans sergiledi Denmon. Onun liderliğinde güney temsilcisi mütevazi bütçesi ile play-off yapmayı başardı ve doğal olarak bir çok büyük takımın da dikkatini çekti bu performansı. Dış şutlardaki yüksek yüzdesi, kendi skorunu yaratabilmesi ve gerektiğinde takımın organizasyonuna da yardımcı olabilmesi onu değerli kılan özellikleri. Tabi Panathiniakos’ta birinci adam olmayacak ve bu rolü ne kadar kabulleneceği, bu rolde katkısının ne boyutta olacağı merak konusu ki Euroleague’de tutunabilmesi de buna bağlı. Ayrıca işin savunma tarafında da çok daha aktif ve enerjik olması gerekiyor. Yarı sahadaki yaratıcı özelliğine Panathinaikos’un ihtiyacı olduğu bir gerçek ama savunmada da Euroleague seviyesinin altında kalmaması gerekiyor.

Gaziantep (BSL): 16.1 sayı, %37.3 3 sayı, 4.4 ribaund, 4.2 asist, 1.4 top çalma, 2.3 top kaybı

Ray McCallum (PG-1.91m-1991-Unicaja Malaga)

NBA’de 154 maça çıkmış olan McCallum, sürati, yüksek fundementalı ve deliciliği ile ön plana çıkan bir guard. Ayrıca fiziğine nazaran güçlü ve dengeli bir oyuncu, temasa rağmen pozisyonları tamamlamayı başaran bir skorer. Penetre-pas oyunlarında bir uzman diyebiliriz onun  için, gerek ceza atıcılarını gerekse devrilen uzunları besleyebilen, saha görüşü de iyi olan bir guard. Euroleague’de fark yaratacağı kesin ancak dış şutlardaki istikrarsızlığı ve Euroleague’in sert savunmalarına karşı nasıl çözümler üretebileceği belirleyici olacak. Bununla beraber işin savunma tarafında sistemi öğrenmesi ve hücumda yarı saha basketboluna alışması da diğer gereklilikler. Bu sezon onu izlemek büyük keyif olacak.

Gran Rapids (G-League): 17.7 sayı, %31.3 3 sayı, 5.7 ribaund, 7.0 asist, 2.2 top çalma, 2.8 top kaybı

 

FERSU DENİZ YAHYABEYOĞLU

Mail: fersu77@yahoo.com

Twitter: @fersudeniz