Anasayfa / Fenerbahçe Beko / Bu Kez Olmadı Fenerbahçe

Bu Kez Olmadı Fenerbahçe

Fenerbahçe Doğuş 4.kez üst üste Final Four’a kalma başarısı gösterip ardından 3.kez üst üste finale kalarak hepimizin göğsünü kabarttı. Bu nedenle kadroda süre alan almayan tüm oyunculara ve koç Obradovic‘e teşekkür etmememiz lazım Türkiye’yi en üst seviyede temsil ettikleri için. Ama bunu başarı olarak görüp eksikleri, geçtiğimiz sezonlara göre negatif olan konuları, özetle hataları da es geçmemek lazım. Çünkü Fenerbahçe Doğuş bu başarıları elde ederken aynı zamanda Euroleague‘in ortalamada en çok para harcayan ikinci takımıydı…

Taraflı basketbolseverlere göre bu yaşanan bir başarı olsa da bana göre değil. Çünkü yıllardır CSKA Moskova’yı çok para harcayıp sadece Final Four’a kaldığı için loser, sürekli kaybeden, olarak ilan eden basketbolseverler bir hayli çoğunluktaydı, hatta bahsettiğim iki küme baya birbiri ile iç içe geçmiş durumda 🙂

Aslında Real Madrid karşısında kaybedilen finalin teknik analizini sezon öncesi yapılandırılan kadrodaki hataları da net olarak görebiliyoruz. Zaten koç Laso da kağıt üstündeki bu hataları en iyi şekilde işleyip oluşturduğu teoriyi de parkeye yansıtmayı başardı takımını kupaya götürürken. Gelin birlikte ana hatları ile bu teoriye bir göz atalım ve temsilcimizin hataları nelermiş anlamaya çalışalım.

“Guard Rotasyonun Nasıl Bakalım”

Eskiden büyüklerimiz derdi ki “Oyun kurucun kadar konuş.” O zaman Naumoski, Orhun Ene gibi yıldız oyun kurucular vardı ve çoğu maçı neredeyse tek başlarına alıp götürürler, takımlarının hanelerine galibiyet yazdırırlardı. Ancak artık devir değişti. Elinizde komple bir guard rotasyonu yoksa, yani 1 ve 2 numarada oynayan en az 3 tane üst düzey oyuncunuz yoksa işiniz çok zor. Evet normal sezonu ve play-off’u geçebilirsiniz ama kupa için yetmez. İşte temsilcimiz tam da bunu yaşadı. Sloukas’ın tecrübesine laf söylenmez ama hücumda bir var bir yok, savunmada ise genelde zayıf halka. Wanamaker takıma hiç ısınamadı, bunu sezon içerisinde defalarca kez gördük. Dixon çok önemli bir skorer ama durdurulması zor değil ve bu kozu koç Obradovic Zalgiris maçında erkenden kullanınca koç Laso da hemen önlemini aldı. Guduric kesinlikle bu seviyelerin oyuncusu değil, yetiştirilmek için alındı gibi bir bahane bana göre çok saçma. Amacı şampiyonluk olan ve bu kadar para harcamış bir takım ana rotasyona bu kadar vasat bir genç alamaz. Bu nedenle artık Bogdanovic hamlesi ile kaşılaştırmaktan vazgeçin. Sırp yıldız bu takıma transfer olduğunda o zaman Euroleague’de neredeyse Doncic’e yakın bir etki yaratmıştı, unutmayalım… Guduric ilerde yıldız olur mu bilinmez ama amaç gelecekse o zaman ana rotasyona da iyi bir hamle yapılacaktı bu yaz, bakınız boşta olan Causeur’un Real Madrid tarafından kapılması… Bu isimlerin çoğu final maçında verimsizken artı sezonun en güvenilir şutörü Nunnally ortalarda yokken koç Obradovic’in Melih’e hiç süre vermemesi de ilginç bir anektottu. Bence kaptanın maç sonrası gereksiz yere Doncic’in hakemler tarafından korunması gibi magazinsel bir konuya girmektense kendisinin neden bu maçta süre alamadığını, koç Obradovic’in neden ona güvenmediğini sorgulaması gerekli… Siz guard rotasyonundan böyle verim alamazken karşınızda Carroll, Doncic, Causeur gibi müthiş bir üçlü vardı, toplamda 41 sayı buldular. Yani bu şekilde maç kazanmak gerçekten zordu. Öyle ki Real elindeki Campazzo ve Llull gibi diğer değerli silahları aramadı bile, benchte kalmalarına müsade etti.

“Boyalı Alanda Ezildik”

Bir final maçında bahsediyoruz ve siz 13 hücum ribaundu veriyorsunuz toplamda da 37-29 gibi net bir rakamla geride kalmışsınız. Yani boyalı alanda net olarak yenilmişsiniz zaten. 4 numaralar hariç rakibin gerçek pota altı oyuncuları, Reyes, Ayon ve Tavares, maça ağırlıklarını koydular. Peki biz karşılık verebildik mi hayır. Peki neden hayır çünkü kadromuzda bir tane klasik tip uzun vardı, Ahmet Düverioğlu o da tecrübesizliğinin kurbanı olarak erkenden 4 faul aldı, harika başladığı maçta sadece 8 dakika süre alabildi. Bu nedenle de 2.22’lik Tavares’e ne savunmada ne de hücumda çare bulamadık. Hücumda ribaundlarda çok canımızı yaktı, alamasa da kapladığı alan sayesinde Real Madrid’in diğer oyuncularına ikinci şans sayıları armağan etti. Ayrıca pota yakın aldığı pozisyonlarda onu durdurabilecek kalınlıkta da uzunlukta da bir oyuncumuz yoktu. Bu adamın en büyük zaafı ağır ayakları ve fiziği nedeniyle ikili oyun savunması. Ancak biz bunu da avantaj haliene çeviremedik. Neden mi çünkü koç Laso o oyundayken akıllıca onu gömülü olarak boyalı alanda tuttu, tepe ikili oyunlarına adam değişmek için çıkmadı. Bu noktada bizim 4 numaramızı tutan oyuncuyla yardım getirdiler ve bu nedenle de Melli yıldızlaştı bulduğu fırsatları değerlendirerek. Ama Melli kenardayken, Melli kaçırdığında ya da ekstra pası Melli’ye çeviremediğimiz toplarda neredeyse hiç üretemedik, çok verimsiz kaldık Tavares oyundayken. Bu şekilde yoramadık yani dev adamı. Bir diğer yol daha vardı, onu faul problemine sokmak. Madem tepeye adam değişimlerine gelmiyor biz ona gitmeliydik. Ama bu onun istediği gibi penetre ederek üstüne gitmemiz değil, aksine bizim uzunlarımızın onunla birebir oynamasıydı. Peki bunu yapabilecek yani Tavares ile sırtı dönük oynayabilecek ya da yüzü dönük oynayıp onu yıpratabilecek bir uzunumuz var mıydı? Aslında iki kere evet. Ahmet sırtı dönük oynayarak bu anlamda istediğimizi alabilirdi ya da Thompson orta mesafe şutları hatta topu yere vurarak Tavares’in üstüne giderek çabuk ayakları ile onu zorlayabilirdi. Fakat ne oldu Ahmet erkenden faulledi ve kenara geldi, Thompson ise sezon boyu verilen kredileri boşa çıkarması artı Zalgiris maçında sudan çıkmış balığa dönüp yine erken faullemesi ile koç Obradovic’in tüm güvenini kaybetmişti, sadece 4:30 dakika süre alabildi koçtan… Vesely ise bu noktada iki silahı da güvenilir olmadığı için sınıfta kaldı, ne topu yere vurup potaya gitmesi, ne orta mesafe şutları ne de sırtı dönük oyunu hiç birinde üst seviyede olmadığını bir kez daha gördük. Onu değerli kalan “iyi bir guard” yönetiminde Fenerbahçe’nin pas trafiğini kurduğu ve ikili oyunlar sonrası potaya hareketli iken aldığı paslardı. Hem Tavares ile Reyes’in ortayı iyi kapatarak alan vermemeleri hem de kısalarımızın belirttiğim pas trafiğini kuramaması Çekyalı uzunu da etkisiz hale getirdi.

“Savunma Fenerbahçe Seviyesinin Altındaydı”

Elbette Doncic gibi çok yönlü bir guarda karşı oynamak çok zor ama en azından temsilcimiz onun dışında farklı bir kısa opsiyonunu daha devreye sokmayabilirdi. Aslında Llull devreye giremedi, o da erken fauller yaparak ritmini kaybetti. Ama maalesef solak Fransız Causeur savunmamızı delip geçti neredeyse her pozisyonda. Zaten maçıı kaybettiren Doncic’den yediğimiz 15 sayı değil, Llull ve Carroll’un toplamda 14 sayıda kaldığı bir maçta ondan tam 17 sayı yememiz oldu. Hem dış şutlarına engel olamadık hem de yaptığı penetrelerde çabuk yenildiğimiz için tam 8 kere faul çizgisine göndermek zorunda kaldık. Pota altı savunmasına gelince, Ahmet ve Vesely aslında çok iyi iş çıkardılar maçın başında ama korktuğumuz başımıza geldi, çok erken faul problemine girdiler. Zaten dar olan uzun rotasyonumuzda Thompson da bizleri yanıltmadan ve hiç bir şey yapmadan üst üste gereksiz fauller yapınca boyalı alanı tamamen Real Madrid’e teslim etmiş olduk, tek başına Melli de bir yere kadar direndi. Thompkins, Randolph, Reyes, Ayon ve Tavares gibi bir rotasyona karşı işimizin kolay olmayacağı belliydi ki bir kez daha Thompson hamlesinin çok yanlış olduğunu gördük. Belki abartıyor diyeceksiniz ama inanın şu maçta ligimizde yer alan Carmichael, Buckner, Ayres, Obekpa gibi bu seviyelerde tecrübesi olmayan oyuncular bile olsa koç Obradovic onlardan çok daha fazla verim alabilirdi. En azından işin ribaund, blok ve mücadele kısmında eminim çok daha iyi iş çıkarırlardı…

“Özet ve Sonuç”

  • 3 sezon üst üste finale kalmak ve bunlardan bir tane şampiyonluk çıkarmak başarıdır ancak bunla avunmak kendini kandırmaktır. Bu yatırım daha iyi bir mücadeleyi hakediyor, en azından CSKA karşısında kaybedilen bir final maçı gibi olmalı mücadele, tabi illa kaybedeceksek. Bu maçta sergilediğimiz basketbol ise o kalitede değildi maalesef.
  • Melli ve koç Obradovic faktörleri sayesinde bu maçta fark açılmadı. Bunu unutmamak ve kadronun geri kalanı için adım adım oyuncu oyuncu detaylıca düşünmek gerekli.
  • Thompson, Nunnally ve Wanamaker’ın kontratı bitiyor güle güle denmeli kesinlikle. Daha önce de belirttiğim üzere Calathes ve Singleton hamleleri nokta atışı olabilir ki iki oyuncu da yazın serbest kalıyor. Daha çok tecrübe kazanan Ahmet, Vesely, Melli ve Singleton ile pota altı rotasyonu çok iyi seviyeye gelir. Calathes ise işin beyin ve organizasyon kısmında Sloukas’ın kaldıramadığı yükü paylaşır hatta tamamen alır sırtlar götürür.
  • Guduric’e ödenen 1m Euro nedeniyle mecburen 1 sezon daha sabredilecek ve umarım ben yanılırım da önümüzdeki sezon “üst düzey” bir sıçrama yaparak Fenerbahçe seviyesinde bir takımın oyuncusu olabilir.
  • Peki Udoh geri dönebilir mi? Jazz ile kontratı devam ediyor önümüzdeki sezon için, yani takımı serbest bırakırsa olabilir ancak.
  • Fenerbahçe, daha kaç yıl üst üste Final Four’a kalabilir, kaç kez üst üste final yapabilir bilemeyiz. Çünkü sistem koç Obradovic üzerine kurulu tamamen. Bu nedenle CSKA’dan farklı olarak bizim çıktığımız finallerde şansımızı bonkörce harcama lüksümüz yok, artık en kısa zamanda bir şampiyonluk daha gelmeli ki sponsorlar iştahlansı ve gerek Fenerbahçe’ye gerkse Türk basketboluna yatırım artsın. Bunun için de bu yaz bütçe çok daha doğru harcanmalı, kullanılmalı ve nokta atışlarla kupaya gidecek bir takım kurulmalı. Unutmayalım bu sezon geri düşmüş olan Olympiakos ve CSKA 2018-19 sezonuna çok daha hazır çok daha istekli çok daha tehlikeli bir şekilde girecekler.


Hakkında basketboltahmin

Mutlaka bakın

Turkish Airlines Euroleague iddaa tahmin ve analizleri

FC Bayern Munich – FC Barcelona İddaa Tahmini 28.03.24

Turkish Airlines Euroleague 32. hafta mücadelesinde FC Bayern Munich Perşembe günü saat 22:30’da FC Barcelona …

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir