Karşıyaka’nın Yeni Skoreri: DJ Kennedy

Karşıyaka'nın Yeni Skorer: DJ Kennedy
Karşıyaka’nın Yeni Skorer: DJ Kennedy

Pınar Karşıyaka, transfer dönemine belki biraz geç girdi ama oldukça hızlı girdi. Pota altına ve forvete takviyeler yaptıktan sonra kısa rotasyonunu güçlendirmek için yabancı takviyesine odaklandılar. Bu alandaki ilk hamleleri de takımın skor yükünü üstlenebilecek ve her iki kanat pozisyonunda da görev alabilecek tecrübeli bir isimden yana oldu. 1.98 metre boyundaki, 1989 doğumlu Amerikalı David John “D.J.” Kennedy’i kadrolarına kattılar. Gelin solak skoreri biraz daha yakından tanıyalım.

“Kariyeri”

NCAA’in köklü okullarından St. Johns’da 4 sezon boyunca forma giyen Kennedy, burada istikrarlı ve çok yönlü performansı ile iyi bir rol oyuncusuydu. 2011 yazında beklendiği gibi draft edilmedi ve profesyonel kariyerine G-League’de başladı. Erie Bay Hawks forması ile skorer kimliğini biraz daha ön plana çıkardı. 2012 Nisan’ında Cavs forması ile ilk kez NBA sahnesinde boy gösterdi ama macerası sadece 2 maç sürdü. 2012 yazında Grizzlies’dan sezon önü kontratı kaptı fakat sonrasında serbest kaldı, tekrar G-League’e Bay Hawks’a döndü, sezonun son kısmını ise aynı ligde Rio Grande Vipers’da geçirdi ve şampiyonluk sevinci yaşadı. Çok yönlü oyununun yanında artık skorer kimliğini iyice geliştirmiş, takımını sırtlayabilecek bir oyuncuya dönüşmüştü. 2013’te yine yaz liginde boy gösterdi ve bu kez Mavericks’den kamp kontratı kaptı fakat yine sezon kadrosunda yer alamadı. O da kariyerine Avrupa’da devam etme kararı aldı ve Fransa’nın Gravelines takımı ile anlaştı. Burada Eurocup tecrübesi de edinen Kennedy, beklentilerin altında kaldı. Aralık 2013’te takımdan ayrıldıktan sonra Ocak 2014’te İsrail’in Hapoel Holon takımının yolunu tuttu. Burada biraz olsun kendini buldu, Avrupa basketboluna ısınmaya başladı. 2014 yazında Rusya’nın Krasny Oktyabr kulübü ile imzaladı, kısa serüvenindde G-League istatistiklerini yakalayarak dikkatleri üzerine çekmeyi başardı, Rusya ona iyi geldi. 2014 Kasım ayında ise kariyerinin en önemli hamlelerinden birini yaparak Almanya’nın Ludwigsburg takımı ile anlaştı. Sezonu sayı kralı (17.8 sayı) olarak tamamlarken, özellikle ribaundlarda da takımına çok değerli bir katkı sağlamıştı. Tabi sezonun en iyi beşinde de yer aldı. 2015-16 sezonu için tekrar Rusya’ya döndü ve Enisey takımının formasını giydi. İstikrarını sürdüren ve burada da takımın lideri olan Kennedy, FIBA Europe Cup’da da sahne aldı ve takımını Final Four’a taşımayı başardı. Aynı zamanda en iyi beşe de seçildi. Geçtiğimiz sezon başında da takım değiştirme geleneğini sürdüren gezgin skorer, sezonun ilk bölümünde Çin’in Guangzhou takımı ile 28 maça çıktı ve beklendiği gibi hayli etkileyici istatistikler yakaladı. Sezonun son bölümünde ise kariyerinde en çok parladığı takıma Ludwigsburg’a geri döndü fakat bu sefer biraz beklentilerin altında kaldı özellikle skor performansı açısından.

“Artılar-Eksiler”

Kennedy, oyunu iyi bilen ve top tekniği yüksek bir kanat oyuncusu. Gittiği her takımda liderlik görevini üstlendi şimdiye kadar ve skorer kimliği ile birlikte aslında oyunun iki alanında da katkıda bulunuyor. En büyük artılarından biri atletizmi, bu konuda NBA seviyesinde bir oyuncu olduğunu söyleyebiliriz. Açık alanda hem toplu hem de topsuz pozisyonlardaki sürati de bu özelliğine eklenince takımının tempo yaptığı her anda etkisi birkaç kademe artıyor doğal olarak. Dribbling ile geldiği pozisyonlarda savunma yerleşmeden direkt potaya gidip iki eli ile etkili bitirişler yapabiliyor, kanat koşularına ise takım arkadaşlarının savunma hamlelerine göre doğru zamanda başlayıp rakipten önce avantajlı koridorlarda yer alıyor. Onu tam saha basketbolunda izlemek büyük keyif. Yarı saha basketbolunda da silahları var elbette. İkili oyunlarda perdeleri doğru kullanıp, yüzdeli orta mesafe şutlar ile rakip savunmaları dengesiz avlıyor genelde, tabi doğru açıyı bulursa da potaya kadar gitmekten hiç çekinmiyor. Solak olmasına rağmen iki tarafına da topu vurup orta mesafeleri kullanabiliyor olması da büyük avantaj. Kennedy, hem rahatça potaya gitmesi, bitirişlerde iki elini de etkili kullanabilmesi hem de güvenilir bir orta mesafe şutunun olmasının da etkisiyle izolasyon oyunlarını yani birebirleri oynamayı çok seven, adeta bunun için yaratılmış bir oyuncu. El yakan topları kullanmaktan, sorumluluk almaktan kaçmıyor. Özetle yarı saha hücumlarında topun elinde olması onun için önemli ve verimliliğini arttıran bir unsur. Topsuz oyunlarda ve katlarda da hiç fena değil. Atletik özellikleri ve pozisyonları doğru okuması sayesinde takım arkadaşlarından hareketli olarak potaya yakın aldığı topları da rahatlıkla skora çevirebiliyor. Hatta pozisyonuna ve fiziğine nazaran iyi de bir alçak post oyuncusu olduğunu belirtebiliriz, temastan kaçmıyor ve dişine göre bir rakip yakaladığı zaman sırtına alıp potaya gitmeyi deniyor, opsiyonu kullanıyor. Her ne kadar bir skorer de olsa pas özellikleri de ortalamanın üstünde. Özellikle penetre/pas konusunda yeterli, hem uzunları beslemeyi hem de ceza atıcılarını beslemeyi biliyor, saha görüşü iyi. Kennedy’yi belkide özel bir oyuncu yapan temel özelliği ribauntlardaki katkısı. Her iki pota altında da çok konsantre. Sürekli çembere gitmesi ve boyalı alanda fazla vakit geçirmesi ona büyük avantaj sağlıyor. Savunma ribaundlarını alarak direkt takımını hücuma kaldırdığı pozisyonlarda etkili olduğu gibi, rakip pota altında da bir çok ikinci şans sayısı çıkarabiliyor. Burada da atletik özelliklerini oldukça verimli kullanıyor. Solak oyuncu savunmada da bir çok artılar sunan, oyunun bu tarafında da takımına katkı veren bir isim. Enerjisi yüksek ve güçlü fiziği artı çabuk ayakları ile birden çok pozisyonu savunabiliyor. Öyle ki ikili oyunlardaki perde sonrası adam değişmelerinde zaman zaman 5 numaraların bile arkasında sağlam kalabiliyor. Ayrıca güçlü sezgileri ve zamanlaması sayesinde pas aralarında da bir uzman diyebiliriz onun için.

Gelelim eksilerine. Bu kadar artısı olan ve oyunun iki alanında da etkili olan bir kanat oyuncusu neden Eurocup hatta Euroleague seviyesinde bir takımda oynayamaz sorusu eminim hepinizin aklına gelmiştir. Hemen cevaplamaya çalışayım. Birincisi en büyük problemi istikrarı. Her ne kadar çok yönlü bir oyuncu olsa da o bir skorer ve topu elinde seviyor. Bunu sağlayamadığı maçlarda gazı azalmış bir motor gibi tekleyebiliyor. Bu durum savunmadaki performansına da yansıyor. Ayrıca savunma demişken buradaki konsantrasyonu da maç boyunca yeterli seviyede değil, stabil değil. İstediği zaman müthiş bir birebir savunmacısı olurken “küstüğü” zamanda takımını 4 kişi bırakabiliyor. Hücumda sayabileceğimiz en önemli iki eksisi ise 3 sayı tehditi ve pasörlüğü. Potaya rahat gitmesi ve orta mesafe şutlarının yüzdeli atması onun elini hep kolaylaştırdı. Ancak 3 sayı konusunda vasat olması savunmaların onu bir adım geriden almasını sağladığı gibi alanı da daraltmalarına yardımcı oluyor. Bu tarz durumlarda tercih hataları yapmaya meyilli, ya gereksiz yere üç sayılık atışları deniyor ya da savunmayı fazla zorlayıp potaya gitmeye çalışıyor, pas vermeyi unutabiliyor.

“Sonuç”

Daha önce kendini Avrupa’da da kanıtlamış bir skorer ve bir çok takımda oynamış olmanın tecrübesine sahip. Karşıyaka’nın koç Trifunovic liderliğinde yüksek tempoda oynayacağı basketbola çok uygun bir isim. Özellikle iç saha maçlarında taraftarla bütünleşerek önemli istatistiklere imza atacağını ve atletik uzunlar Hogue artı Jones ile açık alanda çok keyifli bir basketbol izleteceğini düşünüyorum. Tıpkı 2014 yılında Ludwigsburg’a ilk transfer olduğundaki gibi Kennedy, yine doğru bir karar vererek kendine uygun takıma geldi, sergileyeceği performans ile önümüzdeki sene onu en az Eurocup seviyesinde izleriz.

Mail: fersu77@yahoo.com

Twitter: @fersudeniz



Hakkında basketboltahmin

Mutlaka bakın

Basketboltahmin.net iddaa tahminleri ve analizleri

Windsor Express – London Lightning İddaa Tahmini 24.05.23

Kanada Ligi final serisi 3. maçında Windsor Express Çarşamba günü saat 02:00’da London Lightning ile …

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir