Ligimizde İlk Kez Boy Gösterecek NBA Patentli Oyuncular

Ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ve bir çok takımımızın da mali olarak kötü yönetiliyor olmasıyla birlikte Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi‘nin kalitesi hatrı sayılır şekilde düştü ve artık en iyi 2 lig arasında olmadığımızı rahatlıkla söyleyebiliriz. Buna rağmen halen takımlarımızda NBA patentli oyuncular görmemiz mümkün, gelin birlikte bu isimlere yakından bakalım.

Sıralama takımlarımızın isimlerine göre alfabetik sırayla yapılmıştır.

AFYON BELEDİYE – 1 OYUNCU

“Andrew White III”

2.00 boyundaki 1993 doğumlu olan kanat oyuncusu, Ocak 2018’de Atlanta Hawks ile imzalarak NBA sahnesine çıkmıştı. Görev aldığı 15 maçta ortalama 13.9 dakika parkede kalan White, 4.6 sayı %36.7 3sayı 2.3 ribaund istatistikleri ile mücadele etmişti.

White NBA jargonunda 3 & D yani ceza atıcısı ve savunmacı kanat oyuncusu sınıfına giren oyunculardan biri. Hem 2 hem de 3 numarada süre alabiliyor. Perdelerden çıkarak geldiği ya da yarı saha hücumunda set içerisinde aldığı pozisyonlar sonrası bulduğu üçlüklerde yüksek yüzdeye sahip bir oyuncu. Şut mekaniği çok düzgün ve sıçrayarak topu en yüksek nokrada elinden çıkardığı için savunmalar için durdurulması zor bir şutör. Sadece yakala at pozisyonlarında değil, ikili oyunlarda ya da perdelerden çıkarak geldiği pozisyonlarda tek dribbling üzerinden de etkili bir şuta sahip. Üst düzey bir atlet değil, çok çabuk değil ya da müthiş bir patlayıcılığı yok ama savunmalar onun şutuna fazla konsantre olduğunda güçlü fiziğini de kullanarak dengeli bir şekilde potaya gidip sonuç alabiliyor. Dış şutlar dışında onu değerli kılan diğer özelliği ise savunmadaki çabukluk ve fizik avantajını çok iiy kullanması. Hem yardım savunmasında, hem pas aralarında konsantre ve etkili bir isim. Sadece hücumda değil savunmada da konsantrasyonu yüksek ve çalışkan bir oyuncu. White, mevcut özellikleri ile Avrupa basketboluna çok uygun bir isim, ilerleyen yıllarda onu Eurocup hatta Euroleague seviyesinde bile görebiliriz gelişimine devam ederse.

ANADOLU EFES – 1 OYUNCU

“Shane Larkin”

1992 doğumlu oyuncu 1.80 metre boyundaki Larkin, NBA sahnesinde Boston Celtics forması ile 65 maçta görev alırken ortalama 14.3 dakika parkde kalırken 4.2 sayı %35.4 3sayı 1.6 ribaund 1.8 asist istatistikleri ile katkı vermişti.

Larkin sürati, güçlü fiziği, yüzdeli orta mesafe oyunu ve deliciliği ile Euroleague’de oynadığı dönemde rakip savunmaların belalısı olmuştu. Yüksek yüzdeli dış şut tehditinin de olması ikili oyunlarda ona karşı adam değişmeyi zorunlu kılıyor ki ters eşleşmeyi gördüğü anda da potaya gitmesi onu savunulması çok zor bir oyuncu yapıyor. Aynı zamanda üstün saha görüşü ve zekası ile organizasyon konusunda da iyi bir guard. Savunmada da çalışkan bir isim ve çabuk elleri ile iyi bir top hırsızı. En önemli eksisi işin savunma tarafı, özellikle kalın ve uzun guardlara karşı sorun yaşayabiliyor, değişmeli savunmalarda küçük kalıyor. Ayrıca saha içerisindeki devamlılığı ve konsantrasyonu zaman zaman düşebiliyor. Ancak mevcut artılarıyla Anadolu Efes’e net bir şekilde seviye atlatacağını düşünüyorum.

BEŞİKTAŞ SOMPO JAPAN – 1 OYUNCU

“Phil Pressey”

1991 doğumlu, 1.80 m boyundaki Amerikalı oyun kurucu 2013-16 arasında Boston Celtics ve Philadelphia 76ers formalarıyla 130 NBA maçına çıktı, 13.7 dakika, 3.2 sayı, 1.5 ribaund, 2.9 asist ortalamaları yakaladı. 2016-17 sezonunu Santa Cruz Warriors formasıyla G League’de geçiren Pressey geçen sezon Barcelona’ya geldi ve Euroleague’de 12:30 dk, 4.4 sayı, 1.6 ribaund, 2.1 asist ortalamaları tutturdu.

Ele avuca sığmayan Birleşik Amerikalı guard 1.80 boyunda olmasına rağmen atletizmi sayesinde korkusuzca potaya gidebilen ve açık alanda da etkili olan bir guard. Yarı sahayı çabuk geçmesi sayesinde rakip savunma yerleşmeden kendine de arkadaşlarına fırsatlar yaratabiliyor. En büyük soru işareti ise dış şutlardaki istikrarsızlığı. Euroleague seviyesinde sisteme dayalı olan yarı saha basketboluna alışmakta zorlandı ve sert, kapanan savunmalara karşı çözümler üretmedi. Koç Ivanovic’in tempo basketbolunda kendini daha çok gösterebileceğini ve başarılı olabileceğini düşünüyorum.

DARÜŞŞAFAKA TEKFEN – 1 OYUNCU

“Markel Brown”

Geride bıraktığımız sezon 4 maçta Houston Rockets forması giyen 1.91 boyundaki 1992 doğumlu oyuncu, 1.3 sayı ve 1.3 ribaund ortalamalarıyla mücadele etmişti. Toplamda ise 113 NBA maçına çıktı.

Her iki guard pozisyonunda da görev alabilen Brown, atletik özellikleri ve çabukluğu ile ön plana çıkıyor. Açık alanda tempo yükseldiğinde etkili bir guard. Bunun haricinde yarı saha basketbolunda da penetreleri ile skor bulma konusunda sorun yaşamayan bir isim ki gerek orta mesafe gerekse üçlük atışlarda kariyeri ilerledikçe daha verimli oynamaya başladı. Savunmada da birebirde çalışkan bir isim olan Brown, Avrupa tecrübesine sahip olmasının avantajı ile Daçka’ya değer katacaktır.

“Jeremy Evans”

2.06 boyundaki 1987 doğumlu Evans müthiş atletik özellikleri ve uzun kolları ile her iki pota altında büyük avantajlara sahip olan, ribaundlarda da bu özelliklerini çok iyi kullanan bir uzun. Çabuk yükselebilen ve patlayıcılık açısından etkileyici bir seviyede olan Evans, her pozisyonu direkt smaçla bitirebiliyor ki zamanlaması da iyi. Aynı zamanda mobil bir uzun ve yüksek tempoda da takımını yanlız bırakmıyor. Savunmada atletizmi, çabuk yükselmesi ve uzun kolları ile iyi bir çember koruyucu ancak fiziği kalıplı uzunların arkasında durma konusunda yetersiz. Buna karşın çabuk ayakları ve uzun kolları ile adam değişmelerde kısaların karşısında rahatlıkla kalabiliyor. Hücumda en önemli eksisi halen çok ham bir oyuncu olması. Atletizmi dışında çok az silahı var, orta mesafe şut ya da alçak postta sırtı dönük üretimi çok az.

FENERBAHÇE – 2 OYUNCU

“Joffrey Lauvergne”

2.10 boyundaki 1991 doğumlu olan Fransız uzun, San Antonio Spurs forması ile 56 maçta görev alırken ortalama 9.6 dakika parkede kaldı ve 4.1 sayı 3.1 ribaund istatistikleri ile katkı verdi.

Her ne kadar daha atletik bir ismi tercih ediyor olsam da Thompson’da yaşanan hayal kırıklığından sonra teknik ekibin ve yönetimin Avrupalı bir uzunu tercih etmesi de beni şaşırtmadı. Lauvergne atletik özellikleri ile ön plana çıkmasa da yüksek basketbol IQ’su, her iki pota altında da ribaundlardaki etkinliği, savaşçı kimliği ve alçak posttaki üretimi ile değerli bir parça. İşin savunma tarafında ise Fenerbahçe’nin değişmeli adam savunmasında fazla sırıtmayacağını düşünüyorum. Dış şut tehditi istikrarlı değil belki ama yüzü dönük oyunun olması, topu yere vurabilmesi hem 4 hem 5 numarada süre alabilmesine olanak sağlıyor. Özellikle alçak posttaki etkinliği sayesinde sarı lacivertliler hücumda dış silahlarını daha rahat kullanabilecektir. Özetle sarı lacivertliler bu kez atletik bir oyuncu alıp riske girmektense basketbol IQ’su yüksek, Avrupa basketbolunu tanıyan ve alçak postta daha etkin bir isme yöneldiler. Thompson ile bile Final Four yapmış temsilcimizin, Lauvergne ile sınıf atlayacağı bir gerçek.

“Tyler Ennis”

1.88 boyundaki 1994 doğumlu Kanadalı oyun kurucu Los Angeles Lakers forması ile 54 maçta NBA sahnesinde boy gösterirken ortalama 12.6 dakika süre aldı ve 4.1 sayı 1.8 ribaund 1.9 asist istatistikleri ile katkı verdi.

Ennis genel anlamda net bir oyun kurucu olarak adlandırılabilir, iyi bir saha görüşü ve pas yeteneği var, topa yön vermeyi, ikili oyunları organize etmeyi ve gerektiğinde skor katkısı yapmayı biliyor. Ayrıca iyi de bir şutör olduğunu söylemek yanlış olmaz. Hem ceza atışlarında hem de dribbling üstü atışlarda yüzdeleri yüksek. Oyunu basit oynamayı seven bir guard, ekstra hareketlerden ya da aşırılıktan kaçınıyor ve tercihleri iyi. Savunmada da gayretli, çalışkan ve hırslı bir isim. Ancak gerek genç olması gerekse ABD dışına ilk defa çıkacak olması genel adaptasyon ve özellikle Euroleague sertliğine uyum açısından zorlayıcı olacak. Lakers son 2 sezondur savunması ya da disiplinin ön planda olan bir takım olmadı ve hedeflerininde olmaması, rahat olmaları Ennis’in de aynı şekilde mental olarak sıkıntı yaşamamasını sağladı. Sarı lacivertlilerde ise ciddi bir baskı altında olacak ve Wanamaker’dan sonra transfer edilmiş olmanın etkisiyle de büyük bir yük olacak omuzlarında. Olgun ve soğuk kanlı bir oyuncu olması ve gerek NCAA’de gerekse NBA’de süre aldığı anlarda kritik yerlerde sahneye çıkabilecek psikolijiye sahip olması bu zorlukları aşma ihtimalini arttıracaktır. Ama saymış olduğum bu mental eksiklerinin yanında atletizm, patlayıcılık ve penetre sonu bitiriciliği artı topa baskı konusunda da geliştirmesi gereken çok nokta var. Özetle sarı lacivertliler Larkin, Delaney ve Wilbekin gibi tecrübeli, hemen katkı verebilecek artı Avrupa basketbolunu çok iyi tanıyan guardlardan vazgeçerek, genç, yetenekli ama bir çok soru işareti barındıran bir guarda gitmeyi tercih ediyor. Umarım uzun seçimlerinde Bennett ve Thompson ile büyük bir yanılgıya düşen Fenerbahçe bu kez aynı problemleri guard rotasyonunda yaşamaz…

GALATASARAY – 2 OYUNCU

“Nigel Hayes”

2.03 metre boyundaki 1994 doğumlu 4 numara geride bıraktığımız sezon Los Angeles Lakers ile 2 , Toronto Raptors ile 2 ve Sacremento Kings ile 5 NBA maçına çıkmış, kalan bölümü G-League’de geçirmişti. Orada da 5 maç Raptors 905 38 maç Westchester Knicks’de forma giymişti. NBA’deki toplam 9 maçtaki ortalamaları 3.0 sayı 2.4 ribaund ilen G-League’de toplamda yer aldığı 43 maçta ise 15.1 sayı 6.1 ribaund 2.1 asist 1.4 topçalma ile mücadele etmişti.

2017 yılında Wisconsin’den mezun olan genç forvet, aslında pozisyonu gereği atletizm ve çabukluk konusunda ortalamanın altında kalmış bir isim. Bu nedenle de NBA’e uyum sağlamakta zorlandı zaten, daha çok 5 numara fiziği ve çabukluğuna sahip ama boyu sadece 2.03. Diğer taraftan çok güçlü bir fiziği var ve alçak postta her iki pota altında da etkili bir silah. Özellikle işin savunma tarafında savaşçı kimliği ve uzun kolları ile değerli bir isim. Hücumda daha çok alçak posttan üreten Hayes, çok efektif olmasa da yüzü dönük potaya gidebilecek hamlelere de sahip. Bu arada hiç de yabana atılmayacak bir 3 sayı silahına da sahip, boş bulduğunda oldukça yüzdeli atan bir uzun. Özellikle alçak postta pas yeteneği olan ve takım arkadaşlarını buradan besleyerek oyunu yönlendirebilen, lider özelliklere sahip bir uzun. Özetle Hayes, Avrupa basketbolundaki mobil ve kısa boylu pota altı oyuncuları sınıfına girebilecek, Eurocup seviyesinde değer katabilecek bir oyuncu. Adaptasyon sürecinde sorun yaşamazsa enerji, alçak post etkinliği ve savunma direnci konusunda seviye atlatır Galatasaray’a.

“Aaron Harrison”

1.98 boyundaki 1994 doğumlu Harrison, geride bıraktığımız sezonda Dallas Mavericks forması ile 9 NBA maçında yer almış ve ortalama 26.1 dakika parkede kalırken 6.7 sayı %20.9 3sayı 2.7 ribaund 1.2 asist 1.0 topçalma istatistikleri ile mücadele etmişti. Sezonun geri kalanında ise G-League’de Reno forması giymiş ve 18.8 sayı %42.7 3sayı 4.3 ribaund 1.5 asist 1.0 topçalma ortalamaları ile oynamıştı. Harrison aynı zamanda ABD milli takımı ile 2019 Dünya Kupası elemelerinde de 2 maçta forma giymişti.

Birleşik Amerikalı guard 2015 yılında Kentucky ile önemli bir NCAA kariyerini geride bırakmıştı, o dönemki güçlü ve kaliteli takımın en skorer ismiydi. Güçlü fiziği, üst düzey top tekniği ve yüksek yüzdeli şutları ile dikkat çeken bir isim Harrison. Özellikle el yakan dakikalarda çekinmeden şutunu kullanabilen, lider özellikleri yüksek seviyede olan bir guard. Evet atletik özellikleri çok ön planda değil ancak güçlü fiziği ile bu açığını kapatıp rakiplerine göre nasıl avantaj sağlayabileceğini bilen zeki bir oyuncu. Genelde yakala at, yani ceza şutlarını tercih eden bir şutör, perdelerden çıkarak gelip kullandığı atışlar portföyünde ilk sıralarda değil, ama bu alandaki gelişimini sürdürüyor. Açık alanda da etkili bir isim, özellikle kanatlarda yer aldığında hem pozisyonları net bitiriyor hem de doğru tercihlerle daha uygun takım arkadaşlarını beslemeyi biliyor. İşin savunma tarafında da gayet verimli ve çalışkan bir guard. Topa iyi baskı yapıyor ve güçlü fiziği ile perdelerle mücadele etmesini biliyor.Galatasaray, yüksek potansiyelli ve NBA tecrübesine sahip bir 2/3 numara transfer etti. Elbette oyununun 2 alaında da geliştirmesi gereken çok şey var ama dış şut tehditi, savunmadaki çalışkanlığı, el yakan toplarda sahnede olması ve iyi bir takım oyuncusu olması ile çok değerli özelliklere sahip. Koç Erdoğan ile doğru sinerjiyi kurabilirlerse Avrupa basketbolunda iyi bir skorer olabileceğini düşünyorum.

TOFAŞ – 1 OYUNCU

“Jeff Withey”

2.13 boyundaki 1990 doğumlu olan Birleşik Amerikalı uzun, geride bıraktığımız sezon Dallas Mavericks forması ile 9 maçta görev almış ve ortalama 4.3 dakika süre alırken sadece 1.7 sayı 1.1 ribaund ile mücadele etmişti.

Withey, boyalı alanda aktif bir uzun. Hem alçak postta skor üretebilen hem de potasını iyi savunabilen, blok tehditi olan bir pivot. İşin hücum tarafında orta mesafe şut tehditinin de olması onu alçak post dışında da onu değerli bir silah yapıyor. Ayrıca atlet bir uzun olmamasına rağmen pozisyon bilgisi ve fiziğini kullanmayı bilmesi sayesinde iyi de bir ribaundçu. Özetle Avrupa sahnesinde fark yaratabilecek değerli bir pivot, koç Ene ve ekibi yine doğru bir hamle yaptı.